Pankreas Anatomisi

Pankreas karın boşluğunun üst kısmında midenin arkasında yer alan, oniki-parmak bağırsağından dalağa kadar uzanan bir endokrin organdır. Yaklaşık 12-15 cm uzunluğunda 60-80 gr ağırlığındadır. Baş, boyun, gövde ve kuyruk olmak üzere dört bölümden oluşur. Baş bölümü onikiparmak bağırsağının oluşturduğu kavis içinde yer alır. Kuyruk bölümü dalak damarlarının girişine kadar uzanır. Yerleşim yeri nedeniyle hastalıklarında şikayetlerin karında hissedilmemesi tanısal gecikmelere neden olabilmektedir. Çok sayıda organla komşu olmasıda gene hastalıklarının başlangıç döneminde farklı organların problemleri olarak algılanmasına neden olabilmektedir.

Pankreas anatomisinin bir diğer özelliği birçok önemli damarla olan komşuluğudur. Bağırsaklar için en kritik damarlar pankreasın altından geçerler. Dalak atar ve toplardamarı da pankreasla çok yakın ilişkidedir. Bu damarlarla yakın komşuluk birçok pankreas hastalığında tedaviyi belirlemede önemli rol oynar. Özellikle pankreas başı kanserlerinde cerrahi tedavinin planlanmasında bu damarlarla tümör ilişkisi çok belirleyici bir öneme sahiptir.

Pankreas insülin, glukagon gibi kan şekerinin düzenlenmesinde ana belirleyici olan hormonların salgılanmasının yanı sıra gıdaların sindiriminde rol alan birçok enzimin de yapımında yer alır. Hormonlar kan damarları aracılığıyla dolaşıma verilirken, enzimler pankreas kanalı ile (Wirsung-Santorini) pankreas sıvısı olarak adlandırılan günlük 750-1000 ml’ lik salgısıyla bağırsağa akarlar. Pankreas cerrahisi sonrası görülen problemlerinde ana nedeni bu sıvıdır. Bu sıvı içindeki birçok sindirim enzimi dokuları da sindirebildiği için hem enfeksiyonlara hem de kanamalara neden olabilmektedir. Pankreasın bir kısmı çıkartıldığında çeşitli boyutlardaki pankreas kanalının da kesilmesi gerekmektedir. Değişik yöntemlerle cerrahi sırasında bu kanalların ağzı kapatılır. Ancak %15 hastada pankreas sıvısı bu kanallardan karın içine sızabilir. Ameliyat sırasında konulan drenler aracılığıyla bu sıvı karın içine yayılmadan dışarı alınırsa derinin uzun süre kalması dışında bir problem olmaz.

Pankreasın tamamı çeşitli nedenlerle alınmak zorunda kalınabilir. Total pankreatektomi dediğimiz bu durum nadir olarak gereklidir. İnsülin bağımlı şeker hastalığı bu durumun kaçınılmaz sonucudur. Sindirim enzimleri gereksinimi ise ağızdan kullanılan haplarla kolaylıkla sağlanabilir.

Prof. Dr. Kaan Karayalçın